Uykuyla Zihin Güçlendirme

Uykuyla Zihin Güçlendirme

Uyku ve hafıza

Uyku insanın temel ihtiyaçlarından biri ve oldukça karmaşık bir süreç. Kalitesiz ve yetersiz uyku sadece insanların değil, hayvanların da sağlığını olumsuz etkiliyor. Son on yılda yapılan araştırmalar uyku ve hafıza arasındaki bağlantıyı analiz ederek, uykunun farklı bellek türlerini geliştirmek için kritik rol oynadığını, muhakeme yeteneğini artırdığını kanıtladı.

Uyku esnasında anıların hafızaya işlendiği uzun süredir biliniyor fakat ötesinde neler olduğu hala tam olarak ortaya çıkmış değil. Gerçek olan bir şey var ki, uyku konusu insan için hep gizemli bir konu olmuş. Uykunun hafıza ve öğrenmeyi nasıl desteklediği birçok araştırmacıyı cezbetmiş. Henüz kesin yanıtlar alınmadığı için de son on yılda uykunun öğrenme ve hafıza arasındaki bağlantıyı nasıl çözdüğüne yönelik araştırmaların sayısı haliyle arttı. Şimdi bu araştırmaların ortaya koyduğu bulgulara birlikte göz atalım.

Uyku aşamaları

24 saatlik bir gün içinde insan vücudu uyku ve uyanıklık arasında gidip gelir. Bu dalgalanmalar sırasında oluşan uyku durumu, vücudun iyileşmesini ve yenilenmesini destekler. Dinlenmiş hissetmemizin nedeni de budur. Normal bir gece uykusu sırasında beyin, yaklaşık her 90 dakikada bir uykunun iki ana aşaması arasında geçiş yapar: Hızlı göz hareketi olmayan uyku (NREM) ve hızlı göz hareketi uykusu (REM). Uyku süremizin yaklaşık yüzde 75’ini NREM’de geçiririz. NREM’de geçen sürede uyku 4 aşama geçirerek giderek derinleşir.

Aşama 1: Uyanıklık ve uyku arasındaki geçişin olduğu, kişinin dış uyaranlara tepkisinin azaldığı süreç.
Aşama 2: Uykunun yaklaşık yüzde 50’sinin geçtiği süredir.
Aşama 3 ve 4: Bu iki aşama genellikle birlikte gruplandırılır. Delta adı verilen yavaş dalga uykusu (SWS) ve derin uyku. Bu süreç, toplam uykunun yaklaşık yüzde 15-20’sidir. Bu fazdaki parasempatik aktivasyon, kalp atış hızını, kan basıncını, enerji kullanımını, sıcaklığı ve solunum hızını artırır. SWS, nöral ve periferik hücresel restorasyona yardımcı olan büyüme hormonunun maksimum salgılanmasını sağlar. Normal uyku döngümüzün içinde uykuya daldıktan 90 dakika sonra REM fazına geçeriz. Bu uyku sırasında vücudumuz tamamen hareketsiz beynimiz ise oldukça hareketlidir. Uyanık olduğumuz anlardaki kadar hızlı çalışır. Rüyalarımızı da bu fazda gördüğümüz söylenir.

Uyku aşamaları ve hafıza türleri

Henüz uykunun hangi aşamalarında ne tür anılar işlendiğini bilmiyoruz. Yapılan çalışmalardan biri, dil dersi alan insanların REM fazında beyin aktivitelerinin daha yoğun olduğunu gösterdi. Bilim insanları bu yoğunluğu, REM uykusunda hafızanın işlenmesiyle ilişkilendirdi. Uyku sırasında, beyin aktivitelerinin bisiklete binmek veya bir dil konuşmak gibi bir şeyi nasıl yapacağını hatırladığı sürece ilişkin çalışmalar sürüyor fakat işlevsel belleğin REM fazı sırasında çalıştığı biliniyor.

Öğrenme sürecini destekle

Uyku işlevleri dünyanın her yerindeki bilim insanları tarafından tartışılmaya devam ederken, eş zamanlı olarak uykusuzluğun ve kalitesiz uykunun etkileri de araştırılmakta. Yetişkin bireyler üzerinde yapılan araştırmalarda uykusuzluğun, bilişsel işlevleri önemli ölçüde azalttığı görüldü. Uykusuz kişilerin dikkat, hafıza ve muhakeme gibi göstergelerinde de belirgin azalmalar saptandı. Genellikle uykusuzluğun beyin esnekliği ve hafıza üzerindeki etkilerine odaklanan araştırmalar, uykunun hem ilk öğrenme hem de uzun süreli hafıza üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu ortaya koyuyor.

Yetersiz uykunun öğrenme ve hafıza üzerindeki etkileri araştırıldığında ise odağımızın, dikkatimizin, uyarı ve bilgi alma kapasitemizin azaldığı görüldü. Yeterli uyumaz ve dinlenmezsek, nöronlarımız aşırı çalışır, edindiğimiz bilgilere erişim yeteneğimizi kaybederiz. Buna bağlı olarak plan yapamaz, uygun adımı seçemez ve doğru karar alma yeteneğimizden de oluruz. Daha ötesi, kronik olarak yorgun ve bitkin olmak, nöronların çalışmasını yavaşlatır, kaslar ve vücuttaki organları olumsuz etkiler, performansımızı düşürür. Uykusuzluğun devamında sağlık sorunları dışında, kesinti, kaza ve yaralanmalar gibi dikkat ve performans düşüklüğüne bağlı sorunlar da yaşanır.

Uyku, öğrenme ve hafıza konularında hala bilmediğimiz çok şey var. Fakat hem insan hem de hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, uyku miktarı ile kalitesinin öğrenme ve hafıza üzerinde derin bir etkisi olduğunu gösteriyor. Uyku, belleğe ve öğrenmeye iki şekilde yardımcı oluyor: İlki, iyi uyumak odaklanmayı güçlendiriyor ve öğrenmeyi hızlandırıyor. İkincisi ise, uyku sırasında hafızamız yeni bilgilere yer açabilecek şekilde güçleniyor.

Bu noktada bilgi edinmenin, öğrenmenin temel adımlarını da anımsamakta fayda var. İlk adım, bilgi edinme aşaması, ikincisi dinilen bilgileri analiz ve depolama aşaması, üçüncüsü ise hatırlama, yani geri gidip depolanmış bilgiye erişme aşamasıdır.

Bu adımların her biri ideal bellek işlevi için kritik önem taşır. Edinme ve anımsama uyanıkken gerçekleşir fakat anılarımızı oluşturan nöral bağlantıları güçlendirerek uyku sırasında hafıza geliştirdiğimiz de kanıtlandı. Henüz uykunun bu süreci nasıl mümkün kıldığı konusunda bir kesinlik yok. Ama çoğu araştırmacı, uyku evrelerindeki beyin dalgalarının belirli özelliklerinin belirli bellek türlerinin oluşumu ile ilgili olduğuna inanıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir